Sorgun' u Tanıyalım - Sorgun Haber
https://www.sorgunhaber.com/wp-content/uploads/2023/11/Ogretmenler-Gunu-Kutlamasi-Sorgun-9-300x225.jpeg

Sorgun’ u Tanıyalım

Tarihi Durumu

Eski medeniyetlerin beşiği olan Sorgun ilçesinin tarihi Etilere dayananbir geçmişi vardır. Sorgun sınırları içerisinde bulunan Alişar Höyüğü’de yapılan kazılarda 5000 sene öncesine ait eserler bulunmuştur.

Sorgun Toprakları,1071 Malazgirt zaferinden sonra Türk yurdu olmuştur ve daha sonra bir çok sayıda Türk boylarını bağrında barındırmıştır. Sorgun,1905 yılında belediyelik hüviyetini kazanmış ,26 Haziran 1926 yılında ilçe olmuştur.1928 yılında Köhne-i Kebir (Büyük Köhne) olan ismi Sorgun olarak değiştirilmiştir. Bir ara ilçeye Yeşilova dendiğinde bilinmektedir.

Başta Türkiye’nin Doğusunu batısına bağlayan E-88 karayolu ile kuzeyini güneyine bağlayan Samsun –Adana karayolu kavşağı üzerinde bulunmaktadır. Başta,Kerkenez Kalesi ,Alişar Höyüğü,Çadırhöyük ve Hapis boğazı harabeleri olak üzere ilçe sınırları içerisinde 21 adet sit alanı bulunmaktadır.

Bölge ilk çağlardan itibaren sırasıyla Hitit İmparatorluğu’na merkezlik etmiş,ardından Frigya ve Pers hâkimiyetini tanımış,bir ara Roma Eyaleti olmuş,Helenistik devirde ise Orta Anadolu’da etkin olan Galatlar’ın eline geçmiş,daha sonra Bizans’ın hâkimiyeti altına girmiştir.

1927 yılından beri yerli ve yabancı arkealoglarca, yukarıda zikredilen höyük ve harabelerde yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda,bölgede birçok kültür tabakasının varlığı ortaya çıkarılmıştır.

MÖ.II. Sırasında başlayan Roma’nın Anadolu hâkimiyeti,sürekli genişleyerek devam etmiş ve Miladın ilk yıllarından itibaren bütün Anadolu toprakları,Roma hakimiyetine girmiştir.

Bu tarihten itibaren Türk hâkimiyetine girmesine kadar geçen süreç içerisinde bölge,genellikle Bizans hâkimiyetinde kalmıştır. Bizanslar zamanında bu bölgenin ‘’Pitriya’’ adıyla anıldığı rivayet edilmektedir.

Bizans’ın İslam’dan önce Sasanililerle girdiği uzun savaş dönemleri, daha sonra Emevi ve Abbasiler zamanında Müslümanlarla yapılan ve karşılıklı akınlarla meydana gelen sürekli bir savaş ortamı,bölgenin boşalmasına sebep olmuştur. Nitekim Türklerin geldiği ilk yıllarda bölge,nüfus olarak hemen hemen boşalmış ve önemini kaybetmişti .Öyle ki şehir dene bilecek her hangi bir yerleşim yeri yoktu.

BÖLGENİN TÜRK TOPRAKLARINA KATILMASI

1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk yurdu bölgede,Önceleri Kayseri beyliği’nin sınırları içerisindeyken,1127’den sonra Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katılmıştır.

Şeyh Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin Halifelerinden Emirci Sultan (lakaplı Şerefüddin) adı ile anılan Osman Efendi, bu dönemde gelerek bölgenin İslâmlaşmasında büyük hizmetler etmiştir.

BOZOK’LARIN BÖLGEYE YERLEŞMELERİ

Yozgat ve ona komşu bazı yörelerde daha ziyade BOZ Ok’lu oymakların çoğunluğu teşkil ettikleri görülür. Bunun bir neticesi olarak adı geçen bilgilerdeki oymaklar uzun zaman kendi kol adlarıyla, yani Boz ok ve Üç Ok adlarıyla anılmıştır. Böylece Boz ok adı, bir müddet Yozgat ve ona komşu bazı yörelerdeki oymak tarafından tanıştıktan sonra bölgenin adı olmuş ve bu Cumhuriyet devrine kadar gelmiştir.

SORKUN – SORGUN ADI:

Sorgun, sorgun(Sorkun) Sorkunlu ismine Yörük an taifesinden olan bir cemaat ismi olarak rastlıyoruz.

Osmanlı arşivindeki belgelerde ise Sorgun (Sorkun) , Sorkunlu ismi,Türkmen Cemaatinin adı olarak karşımıza çıkmaktadır. Belgede idari birim olarak Sorgun(Sorkun)’a 1530 yıllarına Ait kayıtlarda rastlamaktayız.

Sorkun cemaati,1530 yılarındaki idari yapılanmada Bozok kazası sınırları içerisinde kalmaktadır. Zakirlü Kabilesine bağlıdır. Kabilenin Sorgun mezrasını ekip biçtikleri anlaşılmaktadır.

Sorgun,Anadolu da yaygın olarak kullanılan söğüt ağacının bir türüne verilen isimdir. sultani söğüt, ban ağacı , sepetçi söğüdü adıda verilir.

İlçe’nin ismini sulak yerleri seven bu bitkinin bol yetişmesinden almış olması kabul etmek daha dogrudur.Zira , XVI. Yüz yılın başlarına ait Osmanlı kaynaklarından , bozok bölgesinde 9 ayrı yere sorgun veya sorguncuk adı verildiği görülmektedir.

İlçemizin güneyinden geçen ‘’ Eğriöz Çayı ‘’ Kuzeyinden gelen ‘’Delibaş çayı’’ İle sorgunun içinde birleşir.

Bu su havzaların da Değişik türden söğüt ağaçları yaygın olarak yetişmektedir. Köylerde salkım söğüt‘’ Sorgun Söğüdü’’ denir ki, Buda bu bölgede söğüt ağaçlarının bol yetiştirildiğinin yada bu bölgenin bu ismi bildiğini gösterir.Bölgede idari birim olarak sorguna 1531 yıllarına ait kayıtlarda rastlamaktayız.

Bu yılarda sorgun ,Rum eyalati Sınırları içerisinde kalan Zile kazasına bağlı bir nahiye durumundadır.Yine aynı (1530) tarihlerde Bozok Livası haritasında yer alan köyler Şunlardır :

Gököz ayağı, İsa Fakı, Erkekli,İsmail Hacılı,Kemhalu,Halil Fakı,İncesu,Göğem Öyüğü(Külhüyük),Sorkun(köy),Karakız Kavağı, Cafer Ekinliği,Tatlı Kuyu – Yazılı Taş, Tuzlacık , Çamurlu,Peynir yemez,Eymir, Ahurlu(Mirahur), Çihanşah İni, Kepürce.

1558 yıllarında ise Sorgun,Bozok sancağına bağlı olarak görünmektedir. Bu tarihlerde Bozok sancağı,Bozok Kazası Ve Akdağ Kazası olmak üzere İki kazadan müteşekkil olup; Sorgun,Bozok kazasının altı nahiyesinden birisidir.

COĞRAFİ DURUMU

Yolların kesiştiği yerde, Türkiye’nin’ tam ortasında yer alan Sorgun toprakları , tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Sorgun bir termal cenneti olduğu kadar tarihi, turizmi,el sanatları,geniş ve verimli tarım,yer altı ve yer üstü kaynakları, jeo termal enerji kaynakları , zengin uranyum yatakları ve son yıllarda gösterdiği değişim hamleleri ve uygulanan başarılı projeler ile İç Anado Bölgesinin cazibe merkezlerinden biri olmuştur

Pek çok tarihi mirasın bulunduğu,kaplıcalar şehri Sorgun’da kültür ve sağlık turizmi her gün biraz daha gelişmekte,Sorgun ekonomisine ve sosyal hayatına canlılık kazandırmaktadır

Zengin kömür yatakları ve jeotermal kaynakları ile ünlü olan Sorgun, aynı zamanda 7000 tonla Türkiye’nin en zengin uranyum yataklarına sahiptir.

Sorgun,İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak bölümünde,Yozgat,Sivas karayolu üzerinde kurulmuştur. Denizden yüksekliği 950m. Ve yüzölçümü 1769km. karedir.

Sorgun,toplamda 100.000 civarındaki nüfüsuyla Yozgat’ın en büyük ilçesidir.Yozgat İl Merkezine’ne 35 km uzaklıkta olan ilçe doğuda Akdağmadenive Sraykent, batıda Yozgat Mekez İlçesi, güneyde Sarıkaya,Kuzeyde Aydıncık ve Çekerek İlçeleri ile çevrilidir.

YERŞEKİLLERİ

Bozok Yaylası İçerisinde yer alan ilçe arazisine tamamen düzlük hâkimdir. İlçenin Kuzey Doğusu dağlıktır. İlçe toprakları içinde bulunan Eymir Yayla ‘sı,İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi Arasında doğal,dağlık bir sınır oluşturur. Bölgede bulunan tepeler fazla yüksek değildir. İlçenin güneyinde ,Kerkenez Dağlarının devamı olan üç tepeler bulunur. Yükseklik kuzeye gittikçe artar. Sivri,Halil Baba, Durali Baba, ilçenin en önemli yükseltileridir .

AKARSULARI

İlçenin ortasından geçen Eğriöz ve Delibaş dereleri şehri ikiye bölmektedir. Akdağlar’ın batı eteklerinden doğan Kanak Suyu, Bozok Platosu’nun doğusundaki suları topladıktan sonra Merkez ilçe topraklarından geçip Sorgun Doğankent’ten gelen suları da toplayarak kuzey batıdan güneybatı yönüne akar.

Yeşilırmak Havzası’ndaki Çekerek Suyu,Sorgun’daki küçük akarsuları da katarak kuzeye döner ve Tokat il sınırına girer.

GÖLETLER

İlçe sınırları içinde büyüklü küçüklü çoksayıda gölet vardır. Bunlar; Dişli, Yaycılar ,Doğankent, Karakaya ve İkikara göletleridir.Gelingüllü Barajı de ilçe sınırları içindedir.

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Sorgun’da yazlar sıcak ve kurak kışlar soğuk ve sert olan kara iklimi yaşanır. Kuraklık ve step bitki örtüsü yörenin tanıtıcı özeliklerindedir.Temmuz ve Ağustos sıcak ve kurak aylardır

Kış ve ilkbahar yağışlı mevsimleridir.Kışları yağış kar şeklinde olur.

İl yüzölçümünün yüzde dokuzu ormanlarla kaplıdır. Sorgun’un ise 10.504 hektarlık alanı ormandır.

Kurak iklimin sonucu tabii bitki örtüsü bozkırlar halindedir. İlçenin kuzey ve kuzey-doğusu, Eymir-gökiniş-karalık-araplı çizgisinde meşelik olup azda olsa çam ormanı vardır. Ayrıca ilçe genelinde derelerin kenarları kavak ve söğüt ağaçları ile çevrilidir.

EKONOMİK DURUM

Tarım ve Hayvancılık
İlçe genelinde nüfusun bir bölümü tarımla uğraşmaktadır. Tarımsal işletmeler genelde küçük ve orta değerde olup, bunun yanı sıra kiracılık ve ortakçılık şeklindeki üretim de yaygındır. İlçe bir tahıl ambarıdır. Az da olsa sulu tarımda yapıldığı halde daha çok kuru şartlarda hububat üretilmektedir. Birinci sırayı buğday alır. Bunu arpa ve çavdar üretimi izler. Bunları baklagillerden nohut, mercimek üretimi takip eder. İlçede şeker pancarı üretimi de oldukça fazla olup 1998 yılında Sorgun Şeker Fabrikasının faaliyete geçmesi nedeniyle şeker pancarı üretimi oldukça artmıştır. İlçemizde bağ, bahçe ziraatı daha ziyade aile ve il içi tüketime yöneliktir. Bitkisel üretimin yanında hayvancılıkta önemli yer tutmaktadır. Tarımsal işletmelerin hemen hepsine hayvancılık teşvik uygulamaları ilçede modern hayvancılığa doğru gidişi hızlandırmıştır. Tabii, suni tohumlama, ithal inek dağıtımı ile kaynak kullanımı destekleme fonundan teşvikle modern işletmeler kurulmasına çalışmaktadırlar.

İlçede küçükbaş ve büyükbaş çiftlikleri her geçen gün çoğalmaktadır. İlçede gelişmeye paralel olarak şirketleşme ve kooperatifleşme çalışmalarında önemli artışlar kaydedilmiştir.

Sanayi
İlçedeki en önemli sanayi kuruluşu şeker fabrikasıdır. İlçedeki kömür ocakları nakliyeciliğin, nakliyecilikte ticaretin hareketlenmesini sağlamıştır. Yine ilçede küçük sanayi sitesi, taşıyıcılar kooperatifi, tuğla fabrikaları, gıda ve yem fabrikaları ilçe ekonomisinin gelişmesinde katkıda bulunmaktadırlar.

Turizm
Kaplıcalar ilçe turizminde önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca ilçe yakınlarında bulunan Kerkenez Yeraltı Şehri halihazırda fazla tanınmasa da gelecekte ilçe ekonomisi açısından önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca Alişar höyüğü gibi höyüklerde mevcuttur. Sorgun tarihi eserler açısından çok önemli bir merkezdir.

İlçenin gurbetçi miktarının hayli yüksek olması da yaz aylarında ekonomik hareketlilik sağlamaktadır.

NÜFUS DURUMU

1990 yılında yapılan nüfus sayımında, ilçenin nüfusu 97.657, 30 Kasım 1997 yılında yapılan genel nüfus tespitine göre nüfusu 118.160 iken 22 Ekim 2000 tarihinde yapılan nüfus sayımının kesin sonucuna göre nüfusu 120.262’ye ulaşmıştır. İlçe merkezinin nüfusu yaklaşık 60.000, belediyelerin nüfusu 39.434 ve köylerin nüfusu ise 26.944 olarak tespit edilmiştir. Nüfusun %81,5’i belediye teşkilatında, %18,5’i köylerde yaşamaktadır. 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfus 84.591’dir.